Kalçada bursit olma eğilimi özellikle iki bursada yaygındır: trokanterik bursa ve iliopsoas bursa. Her iki durum da kalça bursiti olarak adlandırılabilir ve tanı ve tedavi için benzer adımları içerebilir.
Uyluk kemiği ile kalça lateralindeki (dış) tendonları arasında bulunan bursanın hassas ve ağrılı bir hal alarak iltihaplanmasıdır. Bu tip kalça bursiti genellikle büyük trokanter ağrı sendromu adı verilen bir durumla ilişkilidir.
Büyük trokanter, uyluk kemiğinin (femur) üst kısmına yakın kemikli topuzdur. Trokanterik bursa bu kemikli topuzun üzerinde bulunur. Kalça ve diz hareketi sırasında kemiğin yüzeyi ile üzerinden geçen yumuşak doku (İliotibial bant) arasında bir yastık işlevi görür ve sürtünmeyi azaltır. Bu tip kalça bursiti, oturarak çok fazla zaman harcamak, kısa ve gergin bir iliotibial bant, zayıf gluteal kaslar veya kalçada düşme veya başka bir darbe yaralanması ile ilişkili olabilir.
Kalça ve / veya kasık bölgesinin önündeki ağrı, iliopsoas bursitinin bir işareti olabilir. İliopsoas bursa kasık yakınında, iliopsoas kasının altında bulunur. Bu tür bursit herkesi etkileyebilir. Özellikle sporcularda ve düzenli egzersiz yapan veya kalça kasları sıkı olan insanlarda gelişme eğilimindedir.
Topuğun veya ayak bileğinin arkasındaki şişlik bursit belirtisi olabilir. Topuğu etkileyen iki tür bursit vardır:
Bu tür bursit genellikle orta ila yüksek etkili aktivite ile ilişkilidir. Aşil tendiniti gibi ayak veya ayak bileği problemiyle veya topuğun arkasında Haglund deformitesi olarak adlandırılan anormal kemik büyümesiyle de ilişkili olabilir. Retrokalkaneal bursa, topuk kemiği ile Aşil tendonu arasında yer alır.
Topuğun arkasındaki sert, kırmızı bir şişkinlik, deri altı kalkaneal bursada bursit belirtisi olabilir. Bu bursa, Aşil tendonu ile topuğun arkasındaki deri arasında bulunur ve genellile ayak ölçülerine uymayan ayakkabılar giyildiğinde, topuğun arkası tahriş olur. Bu da bursanın iltihaplanmasına neden olur.
Yukarıda anlatılan durumlar ciddi sağlık durumları ve bu sebebten mutlaka doktor muayenesi yapıldıktan ve teşhisi belirlendikten sonra gereken tedavisi uygulanmalıdır.