Migren atağı oldukça yıpratıcı olabilir ve migren yaşayan pek çok kişi hızlı ve etkili bir rahatlama arar. İlaçlar ağrıyı yönetmeye yardımcı olsa da, evde uygulanabilecek bazı doğal yöntemler de konfor sağlayabilir ve şikâyetleri azaltabilir. Bu yazıda, hem vücuda zarar vermeyen hem de günlük yaşama kolayca eklenebilen bazı evde migren tedavi yöntemlerini ele alıyoruz. İster migrenle yaşayan biri olun, ister migren atağı geçiren bir yakınınıza destek olmak isteyin; aşağıdaki öneriler bütüncül (holistik) bir rahatlama için yol gösterebilir.
Susuz kalmak, migreni tetikleyen yaygın faktörlerden biridir. Vücut aldığı sıvıdan daha fazlasını kaybettiğinde dehidrasyon gelişir; bu durum beyindeki su/iyon dengelerini etkileyebilir, bazı reseptörleri uyararak migren atağını başlatabilir. Bu nedenle özellikle su olmak üzere yeterli sıvı almak, susuzluğu önlemek açısından önemlidir.
Hidrasyon tedavisi, migren atağı için kullanılan destek yaklaşımlarından biridir. ABD’de akut migren atağı ile hastaneye başvuran hastaların yaklaşık %40’ına, tedavinin bir parçası olarak damar yoluyla (intravenöz) sıvı verildiği belirtilmektedir. Bununla birlikte, dehidrasyonun migreni tetiklediğine dair kanıtların her zaman güçlü olmadığı; bu yüzden yalnızca sıvı verilmesi migren atağını hafifletmeyebilir.
Günlük hayatta sıvı alımını artırmak ve migreni önlemeye destek olmak için öneriler:
Nane esansiyel yağı, migren rahatlatmada sık kullanılan doğal seçeneklerdendir. İçeriğindeki mentol, kasları gevşetmeye ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Seyreltilmiş nane yağının cilde uygulanmasının hem gerilim tipi baş ağrısında hem de migren atağında ağrıyı hafifletebileceği düşünülmektedir.
Migren için nane yağını kullanma yolları:

Ayrıca nane yağının; migrenin yanı sıra sinüs, gerilim tipi ve küme baş ağrılarında görülebilen bulantı, stres, burun tıkanıklığı/akıntı ve kas ağrısı gibi ek şikâyetlerde de faydalı olabildiği belirtilmektedir. Ancak araştırmaların sınırlı olduğu vurgulanır. Mentol uyarıcı özellikte olduğundan, yatmadan hemen önce kullanmamak daha uygun olabilir.
Işık, ses ve benzeri duyusal uyaranlar migren atağını belirgin şekilde kötüleştirebilir. Bu nedenle sessiz ve karanlık bir odaya geçip uzanmak çoğu kişi için rahatlatıcıdır.
Zencefil, yüzyıllardır baş ağrısı ve migren dâhil farklı şikâyetlerde kullanılan doğal bir destek yöntemidir. Anti-inflamatuvar (iltihap azaltıcı) özellikleri olduğu; bazı mekanizmalar üzerinden inflamasyonu azaltıp damarları etkileyerek migreni hafifletebileceği ifade edilmektedir. Ayrıca zencefil özünün (ekstresi) beyindeki serotonin düzeylerine etki edebileceği; bu sayede migrenin durdurulmasına katkı sağlayabileceği belirtilir. Özellikle çeşitli nedenlerle akut migren için birinci basamak tedavileri kullanamayan kişilerde, çiğ zencefil veya standardize zencefil ekstrelerinin evde seçenek olabileceği söylenmektedir.

Zencefil çayı hem lezzetli hem de migrene eşlik eden bulantıyı azaltmada yardımcı olabilir.
Fazla kafein bazı kişilerde migreni tetikleyebilir. Ancak orta düzeyde kafein, bazı durumlarda ağrının azalmasına yardımcı olabilir. Bir fincan kahve veya çay, beyindeki damarları daraltarak ağrıyı hafifletebilir.
Yine de doz aşımından kaçınmak önemlidir; çünkü kafein yoksunluğu da baş ağrısını tetikleyebilir.
Alına soğuk uygulamak, inflamasyonu azaltmaya ve ağrıyı uyuşturarak hafifletmeye yardımcı olabilir. Soğuk jel paket, beze sarılmış buz, hatta dondurulmuş sebze paketi bile kullanılabilir. 15 dakikalık aralarla uygulayıp gerektiğinde tekrarlayabilirsiniz.
Akupresür ve masaj, migren belirtilerini hafifletmede bazı kişiler için faydalı olabilen doğal yaklaşımlardır.
Akupresür; ağrıyı azaltmak ve iyileşmeyi desteklemek için vücuttaki belirli noktalara basınç uygulanmasıdır. Migren rahatlatmada kullanılabilecek örnek noktalar arasında LI-4 (elin sırt kısmında, başparmak ve işaret parmağı arasındaki bölge) ve M-HN-9 (şakak bölgesi) gibi örnekler verilebilir. Akupresür, ilaç tedavisi gibi diğer migren tedavileriyle birlikte kullanılabilen tamamlayıcı bir tedavi yöntemidir. Evde kendi kendine uygulanabilir, bu da migren hastaları için kullanışlı bir seçenektir.

Baş ve omuz bölgesine masaj, baş ağrısı ve migreni hafifletebilir. Bir çalışmada iki hafta boyunca yapılan 10 yoğun masaj seansının baş ağrısının görülme sıklığını, süresini ve şiddetini azalttığı ifade edilmektedir. Masaj sırasında bazı basınç noktaları (ör. el sırtındaki LI-4, ensede GB-20) hedeflenebilir. Masaj da tıpkı akupresür gibi diğer tedavilere tamamlayıcı bir yaklaşım olarak kullanılabilir.
Lavanta yağı, yüzyıllardır baş ağrısı ve migren dâhil çeşitli şikâyetlerde kullanılan bir aromaterapi seçeneğidir. Akdeniz kökenli lavanta bitkisinin çiçeklerinden elde edilir ve sakinleştirici özellikleri olduğu düşünülür. Migreni tetikleyebilen stres ve kaygıyı azaltmaya yardımcı olabilir.

Kokuyu solumak veya difüzörde kullanmak, migreni tetikleyen yaygın faktörler olan stres ve kaygıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Alternatif olarak, birkaç damla taşıyıcı yağ ile karıştırıp şakaklarınıza masaj yapabilirsiniz.
Yeşil ışık tedavisi, migren ataklarını doğal bir şekilde yönetmek için ilgi çekici ve nispeten güvenli bir yaklaşımdır. Yeşil ışık tedavisi, migren hastalarını dar bir yeşil ışık bandına maruz bırakmayı içerir ve bu da fotofobi ve baş ağrısının şiddetini azaltabilir. 2016 yılında yapılan bir araştırma, yeşil ışığın ağrıyı yaklaşık yüzde 20 oranında azalttığını ortaya koymuştur. Ancak bu yaklaşım için doğru yoğunluk ve frekansta, “çok spesifik bantta” yeşil ışık yayan özel bir ışık kaynağı (şerit lamba gibi) gerekir.
Yeterli uyku almak migreni yönetmek için çok önemlidir. Kötü uyku, migren baş ağrılarının yaygın bir tetikleyicisidir ve horlama ve uyku apnesi gibi uyku bozukluklarının migrenin sıklığını ve şiddetini artırabileceğine dair güçlü kanıtlar vardır.
Uyku, özellikle çocuklarda, migren atağı sırasında atağı durdurmaya da yardımcı olabilir. Ancak çok fazla uyumak bazen ters etki yapabilir ve sonraki gecelerde migrenle uyanık kalmaya yol açabilir. Bu nedenle en iyisi, dengeli ve düzenli bir uyku-uyanıklık ritmi oluşturmaktır.