Fibromiyalji Ağrısı Düşük Doz Naltrekson ile Önlenebilir mi?

Fibromiyalji - Naltrekson - Naltrexone - Fibromyalgia

Fibromiyalji Ağrısı Düşük Doz Naltrekson ile Önlenebilir mi?

Yakın zamanda yayınlanan veriler, kadınlarda fibromiyaljiye bağlı ağrıyı tedavi etmek için düşük doz naltreksonun yaygın olarak reçete edilmesine rağmen, ilacın herhangi bir analjezik etkiye sahip olduğuna dair kanıt bulunmadığını göstermektedir.

Fibromiyalji - Naltrekson - Naltrexone - Fibromyalgia

Randomize, çift kör, plasebo kontrollü çalışma Danimarka’daki Odense Üniversite Hastanesi Ağrı Merkezi’nde 18 ila 64 yaş arası (ortalama yaş 56) kadınlarda gerçekleştirilmiştir (Lancet Rheumatol 2023;6[1]:e31-e39). Araştırmacılar, 6 Ocak 2021 ile 27 Aralık 2022 tarihleri arasında toplam 158 katılımcıyı uygunluk açısından değerlendirmiştir. Değerlendirmenin ardından, fibromiyalji tanısı konan ve son yedi gün içinde 0’dan 10’a kadar sayısal derecelendirme ölçeğinde kendi bildirdiği ortalama ağrı puanı en az 4 olan 99 kadın, rastgele 1:1 oranında 6 mg naltrekson veya aynı görünen bir plasebo almak üzere belirlenmiştir.

Araştırmacılar, başlangıçtan 12. haftaya kadar 11 puanlık bir ağrı şiddeti sayısal derecelendirme ölçeğinde, ağrı şiddetindeki ortalama değişimin naltrekson grubunda 1.3 puan (%95 GA, 1.7 ila 0.8) ve plasebo grubunda 0.9 (%95 GA, 1.4 ila 0.5) olduğunu bulmuşlardır. Analiz, gruplar arasındaki 0.34’lük farkın istatistiksel olarak anlamsız olduğunu göstermiştir (P=0.27). Yan etkiler naltrekson grubundaki 49 hastadan dördünün ve plasebo grubundaki 50 hastadan üçünün tedaviyi bırakmasına yol açmıştır. Ancak, naltrekson grubundaki %84’e kıyasla plasebo grubundaki hastaların daha yüksek bir yüzdesi (%86) yan etki yaşamıştır. Plasebo grubunda bir ciddi olumsuz etki meydana gelmiş ancak ölüm bildirilmemiştir.

Çalışmanın sonuçları hasta çeşitliliğinin olmaması nedeniyle sınırlı kalmıştır. Tedavi edilen hastaların neredeyse tamamı beyaz tenliydi (%99), bir hasta ise Arktik-Asya etnik kökenine sahipti.

Araştırmacılar, “Bu çalışma, düşük doz naltrekson ile tedavinin ağrıyı hafifletmede plasebodan üstün olduğunu göstermemiştir” sonucuna varmıştır.

KAYNAK:  www.painmedicinenews.com 

 

Azərbaycanda İlk Uzman Alqoloq

Algoloji uzmanı - Alqoloq

Uzman Alqoloq tərəfindən xronik ağrıların və inadkar kəskin ağrıların diaqnostikası və müalicəsi

Uzman Alqoloq Dr. Tural BayramovAzərbaycanın ilk uzman alqoloqu (ağrı mütəxəssisi) Dr. Tural Bayramov tərəfindən türk və ingilis dillərində təsis edilən bu veb saytda alqologiya ilə əlaqəli mövzular haqqında geniş məlumat almaq mümkündür.

Uzm. Dr. Tural Bayramov hazırda Türkiyənin İzmir şəhərində Acıbadem Kent xəstəxanasında fəaliyyətini davam etdirir.

Dr. Tural Bayramovun diaqnostika və müalicəsini həyata keçirdiyi xəstəliklər :

  • Baş ağrıları
  • Bel və boyun ağrıları
  • Üz və çənə ağrıları
  • Xronik qarın ağrıları
  • Xronik pelvik (çanaq) ağrıları
  • Xronik döş qəfəsi ağrıları
  • Nevralgiyalar (trigeminal, qlossofaringeal və d.)
  • Oynaq və əzələ ağrıları
  • PRP və Kök hüceyrə müalicəsi
  • Üst və alt ətraflarda olan ağrılar
  • Damarların spazmına ve tıxanmasına bağlı olan ağrılar
  • İnadkar kəskin ağrılar
  • Xərçəng xəstəliyinə bağlı ağrılar
  • Hıçqırıq, əllərdə və ayaqlarda həddindən artıq tərləmə ( hiperhidroz), dərman müalicəsinin fayda etmədiyi nəcis və sidik inkontinansı (qaçırma)

 

Radyofrekans Tedavisi Nedir ve Hangi Durumlarda Uygulanır?

Radyofrekans tedavisi

Radyofrekans Tedavisi Nedir ve Hangi Durumlarda Uygulanır?

Radyofrekans Tedavisi Nedir?

Radyofrekans  tedavisi (RF), konservatif tedavilere yanıt vermeyen kronik ağrıyı tedavi etmek için kullanılabilen minimal invaziv bir prosedürdür. Radyofrekans tedavisi, ağrının kaynağı olduğuna inanılan duyusal sinir uçlarını tahrip ederek, tedaviyi takiben ağrı ve diğer ilgili semptomları azaltır.

Bu tedaviyi önermeden önce, hastanın ideal bir aday olduğundan emin olmak için tanısal sinir bloklarının yapılması gerekir. Teşhis amaçlı yapılan bu sinir bloğu, hastanın ağrısına neden olduğuna inanılan sinir bölgesine bir lokal anestetik enjekte edilmesini içerir. Lokal anestezik esas olarak bölgeyi geçici olarak uyuşturur ve ağrı semptomlarının azalmasına neden olur. Radyofrekans lezyonunun etkinliği, hastanın geçici sinir bloğu prosedürüne verdiği yanıttan tahmin edilebilir.

Radyofrekans Tedavisi

Radyofrekans Tedavisi nasıl uygulanır?

Genellikle, radyofrekans ablasyon prosedürlerinin tamamlanması yaklaşık 30 ila 60 dakika sürer. Ağrıya neden olduğu düşünülen sinir, radyofrekans ablasyon prosedürü sırasında hedeflenir. Floroskopi veya ultrason kılavuzluğu kullanılarak hedeflenen sinirlerin yanına küçük bir iğne veya radyofrekans kanülü algoloji uzmanı tarafından yerleştirilir.

İğne yerleştirildikten sonra, iğnenin uygun şekilde yerleştirilmesini sağlamak için küçük elektrik akımları uygulanır. İğne veya kanülün uygun şekilde yerleştirildiği onaylandıktan sonra, bölgeyi uyuşturmak için lokal anestezik enjekte edilir. Daha sonra radyo dalgaları üreten bir elektrik akımı sağlayan radyofrekans jeneratörü kullanılır. Bu radyo dalgaları, hedeflenen siniri 90 saniyeye kadar ısıtır ve bu da hedeflenen sinirin tahrip olmasına neden olur. İğne daha sonra çıkarılır ve prosedür tamamlanır.

İşlemden sonra hastalar iğne yerleştirilen bölgede genellikle birkaç gün içinde rahatsızlık hissedebilirler. Radyofrekans ablasyonla ilişkili riskler şunları içerir: kanama, enfeksiyon veya işlem sırasında kullanılan lokal anestetiğe alerjik reaksiyon.

Nadir görülen yan etkiler şunları içerir: uyuşma, yanma, karıncalanma ve muhtemelen ekstremitelerde güçsüzlük gibi kalıcı değişikliğe yol açabilen sinir hasarı.

Radyofrekans tedavi prosedürleri genellikle uzun süreli ağrının azalmasını sağlar; ancak ağrı yolları zamanla yenilenebilir. Bu nedenle, prosedürün tekrarlanması gerekebilir.

Radyofrekans Tedavisi uygulanan durumlar (hastalıklar)

Radyofrekans tedavisiyle başarılı bir şekilde tedavi edilebilecek çeşitli durumlar vardır:

Faset eklem ağrısı, kronik omurga ağrısının en yaygın nedenlerinden biridir. Posterior primer ramusun medial dalının radyofrekans lezyonu faset eklemini denerve edebilir ve bazı hastalar için etkili bir şekilde uzun vadeli ağrının giderilmesini sağlayabilir. Faset eklem ağrısı çeken hastalar için başarılı radyofrekans lezyonu tipik olarak bir yıldan fazla sürer.

radyofrekans tedavisi

Omurganın omurlararası disklerinden kaynaklanan omurga ağrısı, yaygın olarak diskojenik ağrı olarak adlandırılan başka bir yaygın ağrı kaynağıdır. Ağrılı disk tanımlandıktan sonra, radyofrekans lezyonu, ya rami communicans sinir lezyonu yoluyla ya da intradiskal denervasyon teknikleri kullanılarak, omurlararası diskin kısmen denervasyonu için kullanılabilir.

Organik (yapısal) nedenlerin bir sonucu olan koksidodini (kuyruk sokumu ağrısı), koksigeal sinirin radyofrekans lezyonu veya impar gangliyonu ile tedavi edilebilir. Radyofrekans lezyonunu kullanmadan önce, ağrının doğası gereği organik olduğunu doğrulamak için mutlaka tanısal blok gerçekleştirilir.

Sempatik sinirler tarafından iletilen ağrının tedavisi için radyofrekans yöntemi kullanılarak sempatik zincir veya sempatik gangliyonların lezyonu oluşturulur. Oluşturulan bu lezyon, sinir sinyali iletiminin kesintiye uğramasına neden olur.

Gasser ganglionun termokoagülasyonu ile trigeminal nevraljiyi tedavi etmek için radyofrekans tedavisi kullanılabilir. Ayrıca, sfenopalatin ganglion ve stereotaktik kordotomi lezyonu oluşturarak kanser ağrısını tedavi etmek için de bu yöntem kullanılabilir.

Pulsed Radyofrekans tedavisi nedir?

Pulsed radyofrekans (PRF), bazı kronik ağrı durumlarında kullanılabilen iyi bir tedavi yöntemidir. Bu yöntem yukarıda değinilen geleneksel probun ısıtıldığı radyofrekans nörotomi (RF) tedavisinden farklıdır. Pulsed RF tedavisi, proba aralıklı bir elektrik akımı uygular ve böylece sinirin ısınmasını önler. Bu da sinir hasarını en aza indirir. Pulsed RF tedavisi zayıflığa veya normal duyu kaybına neden olmaz.

Pulsed radyofrekans tedavisi, aşağıdaki durumların tedavisinde yardımcı olabilir:

  • Bel ve bacak ağrısı, radiküler bacak ağrısı veya “siyatik” (Dorsal Kök Ganglion PRF)
  • Bel / kalça ağrısı veya kluneal nöropati (kluneal sinir PRF)
  • Oksipital nevralji (oksipital sinir PRF)
  • Omuz Ağrısı (supraskapüler sinir PRF)
  • Kasık ağrısı
  • Diğer periferik sinir ağrıları

Birçok çalışma, Pulsed radyofrekansın güvenli ve etkili olduğunu göstermiştir ve komplikasyonları nadirdir. Komplikasyonlar arasında enfeksiyon, kanama veya morarma, yakındaki yapılarda hasar, alerjik veya diğer ilaç reaksiyonları bulunur. İşlemin kendisi çok acı verici olmasa da, 2-3 gün içinde tam fayda gelişmeden önce işlem sonrası ağrıda bir alevlenme yaşanabilir.

Fibromiyalji Nedir? Teşhisi ve Tedavisi Nasıl Yapılır?

Fibromyalgia - Fibromiyalji

Fibromiyalji Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir?

Fibromiyalji Nedir?

Fibromiyalji, kronik, uzun süreli, yaygın kas ağrısı, eklem ağrısı ve yorgunluğa neden olan bir hastalıktır. Ağrı aralıklı olarak azalabilir veya artabilir. Bilinen bir nedeni yoktur, ancak stres ve genetik gibi belirli faktörler kişiyi hastalığa yatkın hale getirebilir. Tedavisi olmamasına rağmen ilaçlar, yaşam tarzı değişiklikleri ve diğer terapiler hastanın durumunda rahatlama sağlar.

Fibromiyalji hastalığı nedir?

Fibromiyalji kimlerde olabilir?

Çocuklar dahil herkesde fibromiyalji olabilir. Kadınların bu hastalığa yakalanma olasılığı erkeklerden iki kat daha fazladır. Belirtiler genellikle orta yaşta ortaya çıkar. Romatoid artrit, lupus ve sarkoidoz gibi diğer kronik rahatsızlıklardan muzdarip hastaların % 20 kadarı da fibromiyaljiye sahip olabilir.

Ne tetikler?

Aşağıdakiler gibi belirli koşullar veya olaylar semptomları tetikleyebilir:

  • Erken doğma, taciz, kazalar gibi travmatik yaşam olayları gibi stresörler
  • Viral enfeksiyonlar veya diğer hastalıklar gibi tıbbi durumlar
  • Anksiyete, depresyon, diğer duygudurum bozuklukları
  • Kötü uyku düzeni
  • Egzersiz yapmamak

Belirtileri nelerdir?

Yaygın kas ağrısı ve eklem ağrısı ile birlikte yorgunluk ve kalitesiz uyku, fibromiyaljinin belirleyici semptomlarıdır. Hastalık her hastayı farklı şekilde etkiler. Şunları da hasta deneyimleyebilir:

  • Kaygı veya depresyon
  • İshal veya kabızlık dahil sindirim sisteminde olan sorunlar
  • Yüz veya çene ağrısı (temporomandibular eklem bozuklukları)
  • Baş ağrısı veya migren
  • Hafıza sorunları
  • Ellerde veya ayaklarda karıncalanma veya uyuşma

Fibromiyalji hastasında hassas noktalar

Fibromiyalji atağını ne tetikler?

Bazı şeyler, özellikle stres seviyesinin artıran durumlar, fibromiyalji atağına (alevlenme) neden olabilir. Bunlar aşağıdakileri içerir:

  • Günlük rutinlerde değişiklikler
  • Diyet değişiklikleri veya kötü beslenme
  • Hormon dalgalanmaları
  • Uyku eksikliği
  • İşle ilgili stres, başka bir hastalık, duygusal stres gibi
  • Tedavide olan değişiklikler
  • Uyku düzeninde değişiklik (örneğin, vardiyalı çalışma)
  • Hava veya sıcaklık değişiklikleri

Nasıl teşhis edilir?

Fibromiyaljiyi kesin olarak teşhis eden bir test yoktur. Fibromiyalji tanısı, semptomlara ve fizik muayene sonuçlarına göre klinik olarak onaylanır. Anemi veya tiroid hastalığı gibi diğer yorgunluk nedenlerini dışlamak için temel kan testleri önerilir. Teşhis, semptomlarla birlikte hastanın aile ve tıbbi geçmişine dayanır.

Fibromiyaljisi olan kişiler, çoğu insanı rahatsız etmeyecek ağrıya karşı son derece hassas olma eğilimindedir. Doktor, vücuttaki dokunmaya karşı oldukça hassas olan tetik noktaların veya alanların sayısını değerlendirebilir.

Tanı için, yorgunluk ve hafıza ve konsantrasyon bozukluğu, kalitesiz uyku, depresyon semptomları ve huzursuz olma gibi diğer semptomlarla birlikte üç ay boyunca yaygın ağrı mevcut olmalıdır.

Nasıl kontrol altına alınır veya tedavi edilir?

Fibromiyaljinin tedavisi yoktur. Bazı ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri semptomları iyileştirebilir. Aşağıdaki seçenekler fibromiyalji tedavisinde kullanılabilir:

  • İyileştirilmiş uyku alışkanlıkları
  • Stres yönetimi teknikleri
  • Egzersiz tedavisi
  • Analjezik ilaçlar, antidepresanlar, antikonvülzanlar (sara ilaçları)
  • Tetik nokta enjeksiyonu, Kuru iğne tedavisi
  • Bilişsel davranışçı terapi

Komplikasyonları nelerdir?

Fibromiyalji yaşamı tehdit etmez. Kronik ağrı ve yorgunlukla yaşamak bu hastalığı olanlar için zor olabilir. Fibromiyalji tedavi edilmezse iş hayatı ve günlük aktiviteler daha da zorlaşır ve yaşam kalitesi azalır.

Fibromiyaljiyi nasıl önlenebilir?

Fibromiyaljiye neyin sebep olduğu bilinmediği için gerçekten bu hastalığı önlemek için hangi adımların atılması gerektiğini söylemek zordur. Yine de aşağıdakileri yapmak her zaman iyi bir fikirdir:

  • Stresi en aza indirmek
  • Besleyici bir diyet
  • Yeterli uyku
  • Sağlıklı kilo
  • Artrit, depresyon veya diğer durumların iyi tedavi edilmesi
  • Aktif ve düzenli egzersiz yapılması

Fibromiyalji tanısı alan hastalar için prognoz nedir?

Fibromiyaljisi olan çoğu insan, ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri ile semptomları hafifletebilir. Stresi azaltmak için adımlar attıktan sonra bazen semptomlar kaybolur. Stresli zamanlarda semptomlar geri gelebilir. Az sayıda insan çalışamayacak kadar şiddetli ağrı veya yorgunluk yaşar.

Göğüs Duvarı Ağrısı Nedenleri, Tanı ve Tedavisi

göğüs duvarı ağrısı

Göğüs Duvarı Ağrısı Nedenleri, Tanı ve Tedavisi

Göğüs duvarı ağrısı nedir?

Göğüs duvarı ağrısı, korkutucu bir deneyim olabilir. Bunun nedeni, bazı göğüs ağrısı türlerinin kalp krizi veya başka bir kalp rahatsızlığının aynı semptomlarını taklit etmesidir. Bununla birlikte, kalp rahatsızlığı ile hiç ilgisi olmayan bazı kas-iskelet sistemi göğüs ağrısı türleri vardır. Bu yazıda, bu ağrının nedenlerinden ve bazı göğüs duvarı ağrı tedavilerinden bahsedeceğiz.

Göğüs duvarı ağrısının karakter olarak künt ağrılı, keskin ve hatta basınç varmış gibi olabilir. Çoğu durumda, hastalar ağrılarının aşağıdaki durumlarda kötüleştiğini bildireceklerdir:

  • Vücudunun üst kısmını hareket ettirmek
  • Derin nefes almak
  • Fiziksel eforla meşgul olma

Göğüs duvarı ağrısının bazı olası nedenleri

Göğüs duvarı ağrısının kesin kaynağının bilinmemesi nadir olmamakla birlikte, bazı olası nedenler şunları içerir:

Yaralanma veya travma: Göğüs duvarı bölgesinde ağrı, bölgeye doğrudan bir darbe veya yaralanma sonucu ortaya çıkabilir.

Artrit: Bazı kanıtlar, kostokondrit semptomlarının osteoartrit veya romatoid artrit gibi dejeneratif eklem durumlarıyla ilişkili olduğunu göstermektedir.

Fiziksel zorlanma: ağır kaldırma, aşırı fiziksel efor ve hatta şiddetli öksürük dönemleriyle ilişkilendirilmiştir.

Enfeksiyon: Göğüs kafesinin çeşitli yapıları mantarlar, bakteriler veya bir virüsten enfekte olabilir. Bu enfeksiyonlar bölgede tahrişe ve iltihaplanmaya neden olarak ağrı ve rahatsızlık belirtilerine yol açabilir.

Zona hastalığı: Herpes zoster adı verilen bir virüsün neden olduğu zona göğüs bölgesini de etkileyebilir. Göğsün ve sırtın yalnızca bir tarafında zona döküntüleri olur ve beraberinde hasta çok şiddetli ağrıdan şikayetlenir. Zona hasatlığı mümkün olduğunca erken tanısı konulup tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Aksi halde ağrılar zona iyileştikten sonra da devam eder. Bu duruma postherpetik nevralji denir.

Tümör: Tümör sonucu ağrı belirtileri ortaya çıkabilir. Aslında kanser akciğer, tiroid veya meme gibi vücudun diğer yakın bölgelerinden göğüs göğüs duvarına yayılabilir.

Kostokondrit ağrısı nedir?

Göğüs kemiğine kaburga bağlayan kıkırdağın iltihabıdır. İlginç bir şekilde, göğüs ağrısı şikayeti olan hastaların yaklaşık % 30’una nihayetinde kostokondrit teşhisi konur. Tipik olarak, kostokondrit ile ilişkili ağrı, kaburgalara ve göğüs kemiğine bağlanan yumuşak dokunun tahriş ve iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Yapılan çalışmalar, bu tür ağrının kadın popülasyonları arasında daha sık görülme eğiliminde olduğunu göstermiştir.

Göğüs duvarı ağrısının teşhisi

Ağrı doktoru kapsamlı bir fizik muayenenin ardından göğüs duvarı ağrısı nednini teşhis edebilir; ancak, semptomlar için diğer olası kaynakları dışlamak için gerekli tahliller ve gelişmiş görüntüleme teknikleri kullanılabilir.

Göğüs duvarı ağrısı tedavisi

İlaç tedavisi

Göğüs duvarı ağrısı olan hastaların tedavisi için altta yatan hastalığa bağlı olarak aşağıdaki ilaçlar kullanılabilir:

  • Ağrı kesici ilaçlarParasetamol, steroid olmayan antienflamatuvar ilaçlar, narkotik analjezikler
  • Antidepresan ve epilepsi (sara) ilaçları
  • Antibiyotikler – enfeksiyöz bir hastalık varsa

Fizik tedavi

Fizik tedavi şunları içerebilir:

  • Germe egzersizleri – göğüs kasları için hafif germe egzersizleri yardımcı olabilir
  • Transkutanöz elektriksel sinir stimülasyonu (TENS) adı verilen bir prosedürde, bir cihaz ağrı bölgesine yakın ciltte yapışkan pedler yoluyla zayıf bir elektrik akımı gönderir. Akım, ağrı sinyallerini kesintiye uğratabilir veya maskeleyerek beyninize ulaşmalarını engelleyebilir

Girişimsel algoloji uygulamaları

Göğüs duvarı ağrısının tedavisi için, tetik nokta enjeksiyonu, kortikosteroid enjeksiyonları ve tanısal sinir blokları, epidural bloklar, sinir kökü blokları, radyofrekans tedavisi, stellat ganglion bloğu, torakal sempatik blok ve Dorsal Kolon Stimülasyonu gibi yöntemler kullanılabilir.

Göğüs Ağrısı Tedavisinde Hangi Yöntemler Önerilir?

Göğüs ağrısı tedavisi

Göğüs Ağrısı Nasıl Tedavi Edilir?

Göğüs ağrılarının başarıyla tedavi edilmesi, altta yatan nedeni tanımlayarak başlar. Göğüs ağrısı ve rahatsızlığının semptomlarını yönetmek için çeşitli tedaviler mevcuttur.

İlaç tedavisi

Aşağıdakiler dahil çeşitli ilaçlar göğüs ağrısı semptomlarınızı etkili bir şekilde yönetebilir:

Kan damarı genişleticiler: Kalbin arterlerini gevşetmek için en sık kullanılan ilaç nitrogliserindir. Bu, kan damarlarınızın dar alanlarından kanın daha serbestçe akmasına izin verir.

Aspirin: Çoğu durumda, ağrının altta yatan kaynağı bir kalp rahatsızlığına bağlıysa, doktorunuz aspirin almaya başlamanızı önerebilir.

Göğüs ağrısı tedavisi

Trombolitik tedavi: Bu tedavi, pıhtı çözücü bir ilacın intravenöz olarak enjekte edilmesini içerir ve bu, mevcut kan pıhtılarını parçalama görevi görür.

Kan sulandırıcılar: Akciğerlerde veya kalpteki damarlardan birinde kan pıhtısı teşhisi konan kişilere önerilir. Bu ilaçlar, kan pıhtılarının oluşumunu engelleyerek etki eder.

Asit baskılayıcı ilaçlar: Asit düşürücüler tipik olarak göğüs ağrısı veya gastroözefageal reflü hastalığı veya asit reflü ile ilişkili rahatsızlıktan muzdarip kişilere reçete edilir.

Antidepresanlar: Bazı durumlarda göğüs ağrısı ve rahatsızlığının semptomları panik atakla ilişkilendirilir. Antidepresanlar ve anksiyete için kullanılan ilaçlar yardımcı olabilir.

Fizik tedavi

Göğüs ağrısını hafifletmek için diğer tedavilerle birlikte fizik tedavi de kullanılabilir.

Esnekliği artırmayı ve gövde ve sırt kaslarını güçlendirmeyi amaçlayan egzersizler önerilebilir. Fizik tedavi, göğüs ağrısına neden olan gergin kasları iyileştirmeye yardımcı olabilir.

Göğüs ağrısı tedavisinde girişimsel algoloji yöntemleri

Göğüs ağrısının tedavisi için, bazı durumlarda kortikosteroid enjeksiyonları ve tanısal sinir blokları, Stellat ganglion bloğu, Torakal Sempatik Blok ve Dorsal Kolon Stimülasyonu kullanılabilir.

Cerrahi tedavi

Göğüs ağrısı ve rahatsızlığının daha ciddi nedenleri için, doktor koroner anjiyoplasti , koroner bypass ameliyatı, aort diseksiyonu ameliyatı ve d. cerrahi yöntemler önerebilir.